
BİR 'CAN'DA SEN VER
"Her derdin bir devası vardır."
İslam dinine göre insan varlığın özüdür. Bu ölçüde değeri olan insan hayatının sağlıklı sürdürülebilmesi de dinimizin teşvik edip önem verdiği bir husustur.Onun içindir ki, yüce Allah “Kendi ellerinizle kendinizi tehlikeye atmayın” buyururken, Hz. Peygamber “Ey Allah’ın kulları tedavi olun. Zira Allah, yaşlılık hariç takdir ettiği her hastalığın mutlaka şifasını da vermiştir. Allah hem derdi hem de devayı göndermiş, her hastalığa bir çare yaratmıştır. Tedavi olun, fakat tedavide haramı kullanmayın.” irşadında bulunmuştur.
İslam tedaviye önem vermiş, her insana tedavi olmada eşit haklar tanımış, bir insana hayat vermeyi bütün insanlığa hayat verme mesabesinde görmüştür. Buna göre, organ nakli ve bağışı açısından Müslüman ile gayr-ı Müslim arasında hiçbir fark yoktur. Bilhassa Anadolumuzda insanların takıldığı konulardan bir tanesi budur.
İnsanın inançlarının kalp de dâhil olmak üzere organları üzerinde hiçbir etkisi yoktur. Kur’an’da hastalıklı, eğri, doğru gibi vasıflarla bahsedilen kalp, doktorların uzmanlık alanına giren ve dolaşım sistemini sağlayan kalp değildir. Sonuç olarak gayr-ı Müslim birinden Müslüman birine organ nakli yapılmasında İslam açısından hiçbir sakınca yoktur. Gayr- Müslim birine organ bağışlamakta da herhangi bir sakınca olmadığını söyleyebiliriz.
“Organ bağışı candan cana giden en büyük sadakadır..."

Her sene 3-9 Kasım tarihleri arasında kutlanan "Organ Bağışı Haftası", bu yıl Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'in de katılımıyla gerçekleşti ve organ bağışının İslam dinine göre hiçbir sakıncasının olmadığını kaydetti.
Organ bağışı haftasında bir de çağrıda bulunan Başkan Görmez, “Lütfen bütün hastane köşelerinde belki aylarca belki yıllarca gözyaşı içinde bekleyen anneler, babalar, yavrular ve şifa bekleyen hastalara imdad olun. Onlara hayat taşıyalım. Dini, ilmi, tıbbi, hukuki şartlar yerine geldikten sonra bizim organlarımızı bağışlamamız candan cana giden en büyük sadakadır.” dedi.
"İslâmiyet bir yardımlaşma dinidir."
Bağışın güncel sözlükteki kelime karşılığı; (isim) Bağışlanan şey, yardım, hibe, teberru (TDK)
Yaratılıştan gelen farklılıkla hayatın içinde yoğrulan insanlar muhakkak birbirlerine ihtiyaç duymaktadırlar. Pek çok ve değişik konuda zengin fakire, güçlü zayıfa başvurmak zorunda kalmaktadır.İnsanın insana ihtiyacı olduğu konulardan biride organ bağışıdır...
Kim, bir insanı, bir can karşılığı veya yeryüzünde bir bozgunculuk çıkarmak karşılığı olmaksızın öldürürse, o sanki bütün insanları öldürmüştür. Her kim de birini (hayatını kurtararak) yaşatırsa, sanki bütün insanları yaşatmıştır.
Maide suresi, ayet 32 diyanet işleri meali
"Ahirette bedenim eksik mi kalıcak(!)"
İnsan, onu tekrar diriltip kemiklerini yeniden bir araya getiremeyeceğimizi mi sanıyor?Hayır, kesinlikle değil. Kemiklerini parmak uçlarına varıncaya kadar bütün özellikleriyle yeniden meydana getirmeye gücümüz yeter.
Abdullah Parlıyan meali
kıyamet suresi 3 ve 4. ayet
"ZARURİYET HARAMI HELAL KILAR"
"Kuran-ı Kerim temel prensipler koyar. Hz. Peygamber prensipleri kendisine verilen bilgiyi kadarıca açıklar. Organ nakli ve benzeri yeni gelişmelerde Kuran da bir hüküm bulmamız mümkün değildir" diyen Hatipoğlu, ancak işaretlerin olabileceğini dile getirerek şöyle dedi:
"Biz organ bağışı konusunda diyoruz ki dinen caiz mi değil mi? Tabi orada ne var, organı alınan var, organ nakledilen var. İki kişi var önümüzde. Organ veren insanın aklına bir sürü dini soru var. Bir de teknik soru var. Tüm bunların çözülmesi gerekir. Çözülmeden çok geniş manada organ bağışının olabileceğini ben ihtimal içinde tutmuyorum. Bunun hal edilmesi lazım. Organ bağışı konusunda iki görüş var. Birinci görüş diyor ki insan kendi vücudunun sahibi değil. Allahın emanettir, hoyratça kullanamazsınız.
İkinci kesim ise evet kuran veya Hz. Peygamberin bu konuda söylediği belirleyici bir emare olsaydı teslim olurduk. Organ bağışına iştirak edilebilir. Çünkü bu bir zarurettir. Zaruret de ihtiyaç kadar uygulanır. Ne demek yani siz kalbin, böbreğin, gözün yerine yapay bir malzeme kullanamıyorsanız, yapay malzemede yeterli sonucu alamıyorsanız, bu bir zaruriyet olmuştur. Zaruriyet haram olanı helal kılar.
Bizim fıkıh usulümüzde yaşayan veya ölenin organlarına müdahale etmek dinen caizdir diyor. Çağımızdaki Kuveyt, Ürdün, S. Arabistan, Türkiye' deki Diyanet İşleri gibi benzeri fıkıh konseylerindeki yetkili insanların tercihi bu ikinci görüştür. Organ nakline bir dinin engel olmadığını söylüyor. Yaşayanlar için şöyle bir hassasiyet var. Yaşayan kişiler kendi organını başka bir kişiye verebilir mi? şayet nakleden kişi daha sonra organında bir zafiyet oluşursa bu organ nakli olamaz. Çünkü yaşayan kişi yaşam hakkı bizim için daha muteberdir. Ama bir problem yoksa ikisi de yaşamını sürdürebilecekse dinen bir sakıncası yoktur"